Süleyman Arslan
-
YENİ ANAYASA İÇİN ÖNERİLERİMİZ (2)
Anayasa'da "Hakk'a Tapan Millet" Kimliği Korunmalıdır! İstiklâl Marşı’nda tasvir edilen millet - toplum yapısı seküler / laik toplum yapısı değildir. Hakk’a tapan milletin imanını boğmak için Garb’ın afakını saran hayasızca akınları iman dolu göğsünde söndüren, Allah’ın yüceliğini ve O’ndan başka ilah olmadığını, Hz. Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğunu evrensel bir deklarasyon şeklinde günde beş vakit insanlara ilan edip yurdumuzun semalarında yankılandıran ulu bir toplum yapısıdır.
-
YENİ ANAYASA İÇİN ÖNERİLERİMİZ (1)
Anayasamız İç ve Dış Darbe Prangalarından Kurtarılmalıdır!
Cumhurbaşkanlığı Makamı'na Arz Olunur
Cumhuriyet tarihi boyunca en önemli anayasal sorun, Anayasa’ya sonradan dahil edilen laiklik ilkesinin Hakk’a tapan milletimizi zincire vurmak, din ve imanını boğmak, yüce ahlaklı bir toplumu ahlaksız bir toplum haline getirmek için kullanılmaya çalışılması olmuştur. Bu yetmemişçesine, bir de Anayasaya aykırılığı ileri sürülemeyen uluslararası sözleşmeler nedeniyle kendi öz kimliği ve değerleri ile buluşması neredeyse imkansız hale getirilmeye çalışılmıştır. -
MEVLİD-İ NEBİ GÜNLERİ BAYRAM OLSUN!
Tüm siyasi partilerimiz ve milletvekillerimizden Türkiye’nin ikinci yüzyılının başladığı bu yasama döneminin başında Mevlid-i Nebi Haftası içinde “12 Rebîulevvel Gecesiyle Gününün (Mevlid-i Nebî Gününün) Bayram Sayılmasına Dair Kanun Teklifi” vermelerini, tam yüzyıl önce olduğu gibi 24 Ekim 2023 tarihine kadar bu teklifi kabul etmelerini Hakk’a Tapan Müslüman Türk Milleti mensubu olarak talep ediyorum.
-
OKULLARDAKİ TABLO DÜZENİNE İLİŞKİN ÖNERİMDİR
Okullarda tablo düzenine ilişkin Yönetmeliğin ilgili maddesi “Dersliklerde yazı tahtasının üst kısmına Atatürk'ün portresi, Atatürk'ün portresinin duruşuna göre sağına İstiklâl Marşı, soluna Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi asılır. Belirtilen üç tablonun üst kısmının tamamına denk gelecek ve sınıfın her yerinden görülecek büyüklükte bir şerit halinde ‘Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!’ dizesi yazılır.” şeklinde yeniden düzenlenmelidir.
-
TÜRKİYE LÜMPENİSTAN VEYA LGBTFİSTAN OLMASIN!…
Toprağı sıksan şüheda fışkıran Cennet Vatan’ımızın toprağı sıksan LGBTİ+F (Feminist) fışkırır hale gelmemesi, LÜMPENİSTAN ve LGBTFİSTAN olmaması, fazilet dolu, iman dolu ANADOLU olarak kalabilmesi için, yeni bir AİLE MEDENİYETİ hamlesi başlatıp KURTULUŞ CEVHERİ’mizi dünyayla paylaşmak için desteğim Cumhur İttifakı adayı KASIMPAŞALI YİĞİDİMİZE!
-
Selahattin Demirtaş’a Cevap: İstiklâl Marşı Irkçı Bir Marş Değildir!
Bu ülkede farklı ırklar, dinler, kültürler var ve onlara İstiklâl Marşı bir din olarak dayatılmamalıdır. Ama onlar da Hakk’a tapan milletimize vekillik veya Başkanlık yapacaklarsa hem Millî Marşımıza ve orada belirtilen değerlere saygı duymalı, bu ülkenin birlik ve beraberliğinin korunması için çalışmalı, hem de bu konuda varsa çekincelerini önceden açıkça paylaşmalıdır. Milletimiz de ona göre seçimini yapmalı ve tedbirini almalıdır.
-
İstiklâl Marşı ve Milletvekili Yemini
Seçime Katılan Her Siyasi Parti Lideri, Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Adayı İstiklâl Marşı’na Uyacağına Dair Seçimden Önce Yemin Etmeli, Hakk’a Tapan Milletimize Söz Vermelidir! Anayasa’mızın 81. Maddesinde milletvekillerinin, 103. Maddesinde de Cumhurbaşkanının andiçme şekli belirlenmiştir. Ancak bu andiçme metninde “Türk Devleti’nin ve Milleti’nin etrafında toplandığı kutsal simgelerden biri” olan İstiklal Marşı’na bağlı kalınması için de andiçilmesinin düzenlenmemiş olması önemli bir eksikliktir. Yeni yasama döneminde bu eksikliğin giderilmesi için Anayasa’da bir değişiklik yapılmalıdır.
-
Sen Ne Cevap Verirsin?
Aile ve namus anlayışını önemsizleştiren, sapkın cinsel ilişkileri normalleştiren İstanbul Sözleşmesi’ni imzalarsan, imzalatırsan, imzalayacakları desteklersen Alevî olsan ne çıkar, Sünnî olsan ne çıkar!?
-
Egemenlik Kayıtsız Şartsız Hakk’a Tapan Milletindir!
İstiklâl Marşı, Anayasa’nın kalbinde yer alan ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen derin imanın ifadesidir. Bu iman Türkiye Devletinin kurucu milletinin imanıdır.
-
Anayasa’da Değişiklik Tekliflerim ve Gerekçeleri
Artık aile kurumunun ötesinde insan fıtratı, kadın ve erkek cinsiyet kimlikleri de tahrip edilmeye başlanmıştır. Bu da aile kurumunun yanında insan kimliğinin geleceğini tehdit etmektedir.