Yazar: Süleyman Arslan
-
23 Nisan’ları Yeniden Düşünme Zamanı
O gün Ankara’da açılan Meclis, sadece siyasi bir yapı değil; millî bir ruhun, toplu bir dirilişin tezahürüydü. Ancak bugün sorulması gereken derin bir soru var: 23 Nisan’ları gerçekten o günkü ruhla mı kutluyoruz? Yoksa bu kutlamalar, içi boşaltılmış, sadece protokol ve gösterilerden ibaret bir rutine mi dönüştü?
-
23 Nisan’da Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Milletvekilleri ve Tüm Devlet Erkânını Hacı Bayram Veli Camii’nde Görmek İstiyoruz!
Kuruluşta olduğu gibi tüm devlet erkanını 23 Nisan günlerinde öğle namazında Ankara'daki Hacı Bayram Veli Camii'nde görmeyi, bu etkinliklerin tarihî genelgeye uygun olarak ve Ankara ile sınırlı kalmayıp ülkemizin tüm illerinde gerçekleştirilmesini, kuruluştaki o muhteşem anları aynı coşku ve ruhla benzer şekilde her yıl yaşamayı arzuluyor, istiyoruz.
-
İstiklâl Marşı’nı Gazze’den Okumak
İstiklâl Marşı, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm İslam dünyasının marşıdır. Bugün Gazze İstiklâl Marşı’nı söylemekten öte bütün ruhuyla yaşıyor. İstiklâl Marşı, direnen Müslümanların haykırışı olmaya devam edecek. Dünya, Hakk’a tapan milletin sabrıyla ve direnişiyle yeniden şekillenecek.
-
“Siz Hakk’a Tapan Milletin Askerlerisiniz!”
İstiklâl Marşı’nızda bana seslenişinizi seviyorum. Her törende onunla değerlerinize sahip çıkışınız, bana olan bağlılığınızı teyit edişiniz, benimle nazlaşıp helalleşmeniz güven ve mutluluk veriyor. En son 30 Ağustos günü yemin töreninde bana seslendiğinizde ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Ama sonrasında yaşananlardan dolayı çok üzüldüm. Ne olur, yapmayın! Siz Hakk’a tapan milletin askerlerisiniz.
-
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İKİ AŞAMALI YAPILMALIDIR
Önce İstiklâl Marşı Oybirliğiyle Başlangıç Kısmına ve Andiçme Metinlerine Dahil Edilmelidir!
Sonra Diğer Değişiklik Paketi Görüşmeleri Devam Etmelidir!
-
VAKİT İNSANLIĞA ÇARE OLMA VAKTİDİR!
- Bir 15 Temmuz Yazısı - Kendi öz kimliğimize sahip çıkmadıkça 28 Şubatlar, 15 Temmuzlar bitmez. 15Temmuz hain darbe girişiminine geçit vermeyip ülkemizi büyük bir vartadan kurtaran, şanlı bir geleceğin önünü açan tüm liderlerimize ve halkımıza teşekkür ediyor, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
-
1446 HİCRİ YILIMIZI İMAM BUHARİ YILI OLARAK KUTLUYORUZ!
Ülkemizi işgal eden devletlere karşı Milli Mücadele’nin bir parçası olarak 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi kurulduğunda yapılan merasimlerin tarihi birer anı olarak yeniden canlandırılması için zihnimde proje üretmeye çalışıyor, Buhari hatimlerini de bu projenin bir parçası olarak düşünüyordum. Bu arada AKRA MEDYA 1446 Hicri yeni yılını İmam Buhari’yi sevgiyle anma ve eserlerini ihya etme amacıyla ”İMAM BUHARİ YILI" olarak ilan etti. Bu vesile ile 1446 Hicri yeni yılınızı ve hususan ”İMAM BUHARİ YILI"nın hayırlı olmasını diliyor, bu doğrultuda birlikte çalışmalar yapmaya davet ediyorum.
-
Ayasofya mücadelesini Fatih’in emriyle başlatmıştı!
O Fatih’in askeri Hakk'a tapan bir gençti! Bir gün rüyasında Fatih Sultan Mehmed’i görmüştü. Fatih Sultan Mehmed rüyasında ona “Benim camilerime sahip çık, gayelerine uygun kullanımlarını sağla” mealinde bir emir vermişti. Bunun üzerine Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği’ni kurmuş, Başkanlığını yürüttüğü bu dernek aracılığıyla davalar açmış ve kazanmıştı. Böylece sırasıyla İznik Ayasofya, Trabzon Ayasofya, İlyas Bey, Kariye ve İstanbul Ayasofya camileri Fatih’in vakfiyelerine ve emirlerine uygun bir şekilde tekrar ibadete açılmıştı.
-
MEDENİYET OKULLARI AÇILSIN!
Diğer liselerdeki zorunlu derslerin yanında seçmeli din öğretiminden daha fazlasını ve din eğitimini isteyen öğrenci ve velilerin bu taleplerini karşılamak amacıyla, Anadolu İmam Hatip Liselerinin haricinde Medeniyet Liseleri veya Maarif Liseleri benzer bir isimle yeni okullar açılmalıdır. Bu seçeneğin mümkün olmaması halinde ikinci seçenek de mevcut Anadolu İmam Hatip Liselerinin isimlerinin Anadolu Medeniyet Liseleri veya benzer isimle değiştirilmesi, aynı müfredatın geliştirilerek devam ettirilmesidir.
-
KAN İÇİNDE GÜNEŞLER
batan günden sonra şimdi “geceyi onaran mimarın göklerden gelen kararı” ile İslam güneşi yeniden yükselip yüzbinlerce, milyonlarca şehidimizin pırıl pırıl kanlarında ışımaya başlarken, kızgın ve kaynayan kan içindeki yürekleri de ayaklandırıyor. Milyonlarca güneş yanıyor şehit kanlarıyla yoğrulmuş vatanda, Avrupa’da, Asya’da, Afrika’da, Amerika’da, Türkiye’de ve Filistin’de... Küçük ve sağlam.