İstiklâl Marşı ve Milletvekili Yemini

Seçime Katılan Her Siyasi Parti Lideri, Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Adayı İstiklâl Marşı’na Uyacağına Dair Seçimden Önce Yemin Etmeli, Hakk’a Tapan Milletimize Söz Vermelidir!

Bizim Anayasamız tıpkı Hakk’a tapan milletimiz gibi. Ameli her zaman imanını yansıtmasa da kalbinde sarsılmaz bir imanı vardır. Göğsündeki imanı her zaman görünür olmasa da yeri ve zamanı geldiğinde açığa çıkan en temel ve vazgeçilmez dayanaktır.

Birinci Cihan Harbinde imanını boğmak üzere ulumakta ve saldırmakta olan düşmana karşı Hakk’a tapan milletimiz göğsündeki imandan aldığı güçle direnmiş, istiklalini ve istikbalini kurtarmıştı. Bu aynı zamanda yeni bir devletin, Türkiye’nin doğuşu ile de neticelenmişti.

Düşmanın saldırılarına karşı değerlerimize bağlı olarak mücadele ruhunu canlı tutmak ve yüceltmek gerekiyordu. Bunun için de Büyük Millet Meclisimiz açtığı yarışma sonunda İstiklâl Marşı’nı büyük bir coşkuyla kabul etmiş, ardından tüm ordumuzu ve milletimizi motive etmek üzere ülke geneline dağıtmıştı.

Askerlikte yürüyüşü başlatan ve hedef gösteren komuta marş denilmektedir. İstiklâl Marşı da Kahraman Ordumuza yazılan, istiklâl mücadelesini başlatan ve yeni Türkiye Devleti’ni kuran komuttur.

Sözlükte “yüksek sesle haykırmak; ortaya çıkmak, parlamak; sevinmek” anlamlarına gelen ve Arapça ince “he” ile yazılı “hell” kökünden türeyen Hilâl, Ay’ın kavuşum öncesi ve sonrasında yeryüzünden uçları sivri ince bir yay gibi görünen şeklinin adıdır. Sözlük anlamına bağlı olarak özellikle kavuşum durumundan sonra Ay’ı ilk defa görenlerin onu haber vermek için sevinçle haykırmaları nedeniyle Ay’ın ilk görülen şekline hilâl denilmektedir. Yüksek sesle telbiyede bulunmaya ve hilâl ilk görüldüğünde tekbir almaya “ihlâl”, yine yüksek sesle kelime-i tevhidi söylemeye “tehlîl”, yeni doğan çocuğun hayat belirtisi olarak çığlık atmasına da “istihlâl” denir. İstihlâl “çocuğun doğduğu anda çıkardığı ses, başlamak, yeni ayın görünmesi ve yağmurun yağması” gibi anlamlara gelir. İstiklâl Marşı da, yeni doğan Türkiye devletinin iman dolu doğuş çığlıklarıdır. Yeni Türkiye’nin tekbirlerle tehlillerle telbiyelerle doğuşudur. Onun içindir ki; İstiklâl Marşı aynı zamanda “İstihlâl Marşı”dır.

İstiklâl Marşı ne pahasına olursa olsun yurdumuza alçakları uğratmaması için Hakk’a tapan milletimizin her bir ferdine yapılmış bir çağrıdır, Hakk’ın va’dettiği günlerin çok yakında olacağına dair bir hatırlatmadır. Nitekim bu umutla verilen mücadelenin sonunda istiklâlimiz korunmuş, istikbalimiz kurulmuştur. Böylece İstiklâl Marşımız İstikbal Marşımız olmuştur.

Yine, İstiklâl Marşı din, vatan, millet, ezan ve bayrak uğrunda en son ocak tütene kadar gövdesini siper edeceğinin, daha önce olduğu gibi uğrunda kanını feda edeceğinin taahhüdüdür. Hakk’a tapan milletimizin vazgeçilmez değerlerini sembolize eden bayrağımızla / kahraman ırkımıza çehresini çatan Hilal’imizle helalleşme isteğinin ve helalleşme şartlarının belgesidir. Zira kahraman ırkımız üstlendiği tarihi misyonda ihmalkarlık göstermiştir. Şafaklarda yüzen alsancağımızı ve yıldızımızı söndürmek isteyen, vatanımızı parçalamaya ve işgale yeltenen, İslam’la bütünleşmiş tüm ırkları içeren Hakk’a tapan milletimizin göğsündeki imanı boğmaya çalışan canavar karşısında zor durumda kalmış, üstlendiği emaneti tehlikeye atmıştır.  (İslam yolunda kahramanlık gösterip sonra ihmalkarlık gösteren her ırk Hilal karşısında aynı durumdadır ve kahraman bir ırk olarak aynı barışma / helalleşme isteğinin tarafıdır.) Bu yönüyle İstiklal Marşı İslam’ın simgesi Hilal’imizi, İmanımızın / Tevhid’in simgesi Yıldız’ımızı ve şehit kanlarıyla yoğrulmuş vatanımızı sembolize eden Alsancağımızla Hakk’a Tapan Milletimizin Helalleşme Marşı’dır.

İstiklâl Marşı uğruna savaş vererek yeni devleti kuran kurucu meclisin ve Hakk’a tapan milletimizin kurucu iradesini yansıtan vazgeçilmez temel iradedir. Nitekim Türkiye’nin Kurucu Başkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa da İstiklal Marşı için “Bu marş bizim inkılabımızı anlatır, inkılabımızın ruhunu anlatır. Bunu ne unutmak, ne de unutturmak lazımdır” diyerek bu vazgeçilmez temel iradeyi belirtmiştir.

O günden bu güne milletimizi bir ve beraber tutan en önemli “milli mutabakat metni” İstiklal Marşı’mız olmuştur. Nitekim, İstiklâl Marşı’nın 100. Yılı’nda TBMM Başkanlığı ve Meclis’te bulunan AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti’nin ortak önergesiyle 2021 yılı “İstiklal Marşı Yılı” olarak kabul edilmiş ve yurt genelinde yaygın bir şekilde kutlanmıştır.

Ne var ki, zaman zaman İstiklâl Marşı’mızın yerine farklı marşları ikame etmek, İstiklâl Marşı’nda dile getirilen değerlerimiz yerine farklı değerleri getirmek, yurdumuzu bölüp parçalamak isteyenler olmuştur. Hakk’a tapan milletimizin buna refleksi İstiklâl Marşı’nı Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen hükümleri arasına almak olmuştur. Böylece, boğulmak istenen imanını anayasal garanti altına almış, iman dolu göğsü gibi, iman dolu serhaddi gibi iman dolu anayasası olduğunu, hiç bir uluslararası sözleşmenin dahi bu imanı ortadan kaldıramayacağını, vatanını bölüp parçalayamayacağını tüm dünyaya ilan etmiştir. Türkiye Devleti’nin millî marşının “İstiklâl Marşı” olduğunu düzenleyen Anayasa’nın 3. maddesinin gerekçesinde İstiklâl Marşı’nın “Türk Devleti’nin ve Milleti’nin etrafında toplandığı kutsal simgelerden biri” olduğu belirtilmiştir. İstiklal Marşı, sadece törenlerin başında okunan bir müzik parçası değil, 10 kıta 41 mısraı ile anayasal bir hukuki belgedir. Mevcut düzenlemeye göre bir mısraını bile değiştirmek, yok saymak mümkün değildir.

İçinde altı kez Allah’ın anıldığı, dinin temeli şehadetlerin yurdumuzun üstünde inlemesinin garanti altına alındığı vazgeçilmez bir hukuki belge olan İstiklal Marşı milletimizi de “Hakk’a tapan millet” olarak tanımlamış ve beyan etmiştir. Buna bağlı olarak genel idare içinde yer verdiği Diyanet İşleri Başkanlığı’na lâiklik ilkesi doğrultusunda bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirme yükümlülüğünü yüklemiştir. 2001 yılında yapılan Anayasa değişikliği esnasında “demokratik toplum” ibaresini “demokratik ve laik toplum” şeklinde değiştirme teşebbüsünü de TBMM’nin büyük çoğunluğunu oluşturan siyasi partiler reddederek milletimizin “Hakk’a tapan millet” kimliğinin değiştirilmesine fırsat vermemiştir. 

Buna karşılık, daha önce “medeniyet” maskesi takan “tek dişi kalmış canavar” bu kez implant yaptırmış, kılık değiştirmiş, “insan hakları ve özgürlük” maskesi takarak sadece Hakk’a tapan milletimizin imanını değil tüm insanlığın geleceğini, aile kurumunu, insan cinsiyetlerinin geleceğini ve onurunu tehdit etmeye, ulumaya başlamıştır. Yine insan hak ve hürriyetleri maskesi altında vatanımızı bölüp parçalamanın yollarını aramaktadır.

Ne var ki, canavarın uluması ne aya, ne hilale, ne güneşe, ne de yıldızlara zarar veremez. Nitekim yüzyıllık bir evresini tamamlayan Şanlı Hilal’imiz, insanlık aleminin medeniyet dünyasının kararmaya başladığı şu dönemde geceyi aydınlatmak üzere tekrar görünmeye, milletimizin yıldızı parlamaya başlamıştır.

İnşallah, Yeni Türkiye Yüzyılı’nda Anayasa’mızın göğsündeki imanın alnına da yansıdığını, milletimizi ve tüm insanlığı aydınlattığını görmek bizlere de nasip olacaktır. 

Bu bağlamda, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine çok kısa bir süre kaldığı şu günlerde acilen belirtmek gerekir ki;

Anayasa’mızın 81. Maddesinde milletvekillerinin, 103. Maddesinde de Cumhurbaşkanının andiçme şekli belirlenmiştir. Ancak bu andiçme metninde “Türk Devleti’nin ve Milleti’nin etrafında toplandığı kutsal simgelerden biri” olan İstiklal Marşı’na bağlı kalınması için de andiçilmesinin düzenlenmemiş olması önemli bir eksikliktir. Yeni yasama döneminde bu eksikliğin giderilmesi için Anayasa’da bir değişiklik yapılmalıdır. Gönül ister ki, bu yasama döneminin başında yeni Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri bağlı kalacaklarını bildirdikleri diğer hususların yanında İstiklal Marşı’na bağlı kalacaklarına dair de yemin etsinler. Yaşanan gelişmeler bunu acil bir ihtiyaç haline getirmiştir. Ancak şimdilik teknik olarak bu mümkün değildir. Bununla birlikte, yeni yasama döneminde yemin metnindeki bu eksiklik tamamlanabilir. Hatta geçici bir madde eklenerek metnin yeni haliyle yeniden yemin etmeleri düzenlenebilir. Bununla birlikte, seçimlerden hemen önce şu bir kaç gün içinde Cumhurbaşkanı adaylarımızın, siyasi parti liderlerimizin ve milletvekili adaylarımızın seçildikleri takdirde İstiklal Marşı’na bağlı kalacaklarına dair yemin etmeleri ve bunu sosyal medya hesaplarından paylaşmaları çok yerinde bir hareket olacaktır. Böylece, milletimiz de vekillerine oy verirken çok daha bilinçli bir şekilde ve vekillerini daha iyi tanıyarak hareket etmiş olacak, Meclisimiz de kuruluş iradesine daha sıkı bir şekilde sarılmış olacaktır.  

Bu bağlamda Andiçme ile ilgili maddelere “İstiklâl Marşı’na” ibaresi eklenerek aşağıdaki şekilde düzenlenmesini teklif ediyorum:

2. Andiçme
MADDE 81- Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler:
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, İstiklâl Marşı’na, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

MADDE 103- Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, İstiklâl Marşı’na, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

Yapılacak seçimlerin hayırlara vesile olması duası ile!…

Süleyman ARSLAN

One Reply to “İstiklâl Marşı ve Milletvekili Yemini”

  1. İsmail Gündoğdu

    Çok doğru bir tespit. Bence de istiklal Marşında geçen fikirler ve düşünceler üzerine de yemin etmeleri gerekir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir